Köşe Yazıları

ARTIK, BÖLGEDE 3 OYUN KURUCU ÜLKE VAR!


“Soçi Mutabakatı” üzerine bizim yaygın basın ile ABD ve AB medyasına, hatta kimi Arap ülkelerindeki “Arap Pravdası” gazetelerine baktığınızda, nasıl bir döğünme, nasıl bir travma yaşadıklarını görürsünüz. Zaten, ilk sarsılmayı Türkiye-ABD ile yapılan anlaşma da yaşamışlardı.

Bu ülkelerin tamamı, Suriye’nin kuzeyin de 911 kilometrelik uzunluk ve yaklaşık 35 kilometrelik bir derinlikte, kantonlar halinde “Terör Devlet/Devletleri” kurmayı planlamışlardı. Böylece, Türkiye’nin yüzyıllar sürecek baş ağrısı ve sürdürülebilir terör tehdidini sağlayacaklardı. Başta İngiltere olmak üzere, bir çok emperyalist ülke, bizim enerjimizi tüketmek, bölge ve dünya da oyun kurucu bir Türkiye olmasını engellemek için hep benzer kumpasları tezgahladı.

19. Yüzyılda Kürt Babanzade isyanı, Osmanlı’nın yedi düvelle savaştığı sırada körüklendi. Koçiro İsyanı, Cumhuriyetin kuruluşunun ilk yıllarında Türkiye’nin başına bela edildi. Atatürk’ün Hatay ile ilgili girdiği mücadele sırasında Şeyh Sait ve Dersim İsyanı başlatıldı. Osmanlı döneminde yüzlerce Kürt ve Celali isyanları oldu. Patrona Halil isyanı bunlardan birisidir. Bir tek Kürt isyanları değil, 19. Yüzyılda Osmanlının “millet-i sadıka” adını koyduğu Ermeni İsyan ve mezalimi Anadolu coğrafyasında katliam çeteleri olarak zuhur etti.

Fazla değil, 200 yıllık bir tarihsel yolculuk yaptığınızda, birçok milleti yönetimi altında teba olarak yaşayan Osmanlı coğrafyasında, bir yandan da Trablusgarp ve bölgedeki Arap kabilelerini örgütleyen, Şerif Hüseyin’i kullanan ve Türk Ordusuna tetik düşürten ülkeler, bugün de aynı senaryo ve film platosunu devreye sokmak istedi.

Dış politika uzmanı, gazeteci-yazar İbrahim Karagöl, son iki anlaşma üzerine şunları yazdı:

“7 Ekim 2019, Barış Pınarı Harekâtı. 17 Ekim 2019 ABD ile Ankara anlaşması. 22 Ekim2019 Rusya ile Soçi anlaşması…İki hafta içinde, dünyanın merkez ülkelerini sarsan üç büyük hareket. Kırk yıldır PKK ile yürütülen mücadelede kısa sürede dev adımlar. İlk kez böyle bir iklim yakaladık.

Küreseli iktidar alanındaki boşluk, burada da bize hareket alanı sağladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü liderliği ve kararlılığı işte tam da bu boşluğu doldurmayı bildi. Erdoğan, Putin ve Trump arasında bir küresel güç oyunu izliyoruz. Üç lider dünyayı değiştiriyor.

Dünyanın büyük güçlerinin içinde bulunduğu bir savaş oyununa, bir harita projesine doğrudan müdahale ettik. Suriye savaşının başladığı günden bu yana hangi güç, ülke ne hesap yaptıysa sıfırladık. Bu kazancı önümüzdeki dönemde, başka masalarda çok daha güçlü göreceğiz. Terör koridoru bitti. Türkiye’yi çevreleme planları şimdilik sıfırlandı. İç cephe kurup içeriden müdahale planları boşa çıktı.”

Oyun kuranların masasında piyon olan bir Türkiye’den “Oyun Kuran ülke Türkiye” noktasına gelmemizi dahi içten içe kabul etmeyenlere siz ne dersiniz?

Yok hayır, ne Arap Birliği, ne AB Ülkeleri, nede ABD’den söz etmiyorum. Düpedüz bu ülkenin vatandaşı, mecliste, belediye de, kamu kurumlarında çalışıpta maaş alan zer zevatadır sözüm. Bu ülkenin her yerine özgürce giden, ticaret yapan, zevk-i sefa için sahillerinde tatil yapan, bu ülkenin bütün imkanlarından dibine kadar yararlananlar…

Türkiye’nin terör devleti kurulmasını bitiren adımlarına, sahada ve masada sağladığı başarıyı, bu inanılmaz gücü dünyaya kabul ettiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bir türlü içlerine sindiremeyenler, söyleyin hain değil de ne?

Cemal İncesoyluer

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
%d blogcu bunu beğendi: