Başlık doğru, salt Tokat’ta değil, Türkiye’nin her yerinde teşkilat nezdinde düğmeye basıldı. Her ne kadar resmi olarak kongre takvimi açıklamadıysa da, 2020 yılının Haziran ayına kadar ilçe, il ve genel merkezin olağan kongreleri tamamlanmış olacaktır.
Dolayısıyla, AK Parti de gayri resmi olarak kongre süreci de başlamıştır. Nitekim, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zaman zaman yaptığı konuşmalarda parti teşkilatlarına yönelik verdiği mesajlarda, bir değişimin kaçınılmaz olduğu anlaşılıyordu. Kaldı ki, daha önceki bir yazımda, AK Parti İl Başkanı Metin Polat’ın değişip değişmeyeceğine ilişkin kararın, Tokat Milletvekillerinin vereceğini söylemiştim.
Aldığım bilgiler, bu savımı doğruluyor. Siyaset yazısı yazıyorsak, mutlaka bir sürpriz ve farklı gelişmeyi de rezerv olarak ifade etmemiz gerekir. Tokat’ın parti içi “paydaş ve erkleri”, AK Parti Tokat İl Başkanı Metin Polat üzerinde ittifak ile karar verdiklerini söyleyebilirim. Bu karar ittifakın içerisinde Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu’nun olup-olmadığını bilmiyorum. Ancak, Başkan Eroğlu’nu az-çok tanıyan birisi olarak, ayrıştırıcı değil uzlaştırıcı, çoğunluğun kararının yanında oluşu ve parti disiplinine sonuna kadar riayet eden bir refleksi vardır.
O sebeple, mevcut il başkanı Metin Polat ismi üzerinde mutabakat olduğunu düşünüyorum. İlçeler konusunda da, mevcut başkanlar arasında 3 ilçenin devam edeceğini, diğerlerinin istifa edeceği kanaatindeyim. Gece boyunca süren müzakereler neticesinde, Merkez İlçe Başkanı Ahmet Öztürk, Reşadiye ve Zile ilçe başkanları istifalarını verdiler. Eğer, Metin Polat AK Parti Jİl Başkanı olarak devam etmeyecekse, ilçe başkanlarının istifasını istemezdi.
5 ilçe başkanının daha istifasının isteneceğini düşünüyorum. Bunlar şimdilik bende saklı kalsın. Hiçbir partinin iç işleyişine karışmak hakkımda, haddimde değildir.
Öte yandan, AK Parti’de 4 dönem milletvekilliği yapan Zeyid Aslan’dan gelen açıklama hem sosyal medyaya hem de Tokat Basınına iletildi. Buradaki mevzu ise, Zeyid Aslan’ın Ali Babacan ve ekibiyle birlikte hareket ettiğine dair dedikodu ve söylentinin dolaşmasıydı. Oysa, Zeyid Aslan’ın bu tür siyaszi savrulması ve alangirli siyasi işlerle birlikte anılması, eşyanın tabiatına aykırıdır. Zeyid Aslan ile ilgili bir takım şeyler söylenip, eleştiri yapılabilinir. Lakin, 1994 yılından bu yana Recep Tayyip Erdoğan ile yol arkadaşlığı yapmış bir siyasetçi olarak, Zeyid Aslan’ın bu tür siyasi manevraları olmaz.
Diktir, dobradır ve karşısındakini kırma pahasına doğru bildiği yoldan bir söğüt dalı gibi eğilip bükülmeden yürüyen bir adamdır, Zeyid Aslan… Bu tür yakıştırmalar, toplumda satın alınacak ve karşılığı olabilecek argümanlar değildir.
AK Parti, Tokat’ta bir kan değişimine gidiyor. Metal yorgunluğundan öte anlamı vardır, bunun. Rehavet, bıkkınlık ve yılgınlık kavramları, parti kadrolarının üstüne bir karabasan gibi çökmüştür. Babacan ve Davutoğlu beklentisi içerisinde olan AK Partililerde vardır. İkbal ve istikbal hesapları içerisinde, kendilerine yeni rota çizen ve ray değiştirenler, Medine münafıkları gibi bulup ayıklanmalıdır. Çünkü, bu tür tip vakalar, faydacı yaklaşımının dibine vururlar.
Menfaatleri biraz eksilip bittiğinde de, derhal direksiyon kıracak kabiliyettedir. Özetle, AK Parti, yeni bir heyecan arayışı içerisinde değişim startını vermiştir. Kadrolar yenilenecek, dava adamlığı denilen kavram yeniden hatırlanacak. Şimdiden herkese başarılar diliyorum.
