Geçen hafta katıldığı bir televizyon programında İmam Hatipliler için galiz ifadeler kullanan Erol Mütercimler, yıllar önce bir televizyon programında da, “Mustafa Kemal Atatürk’e kırgınım. İstiklal Savaşını biraz geç başlatsaydı da, Yunanlılar hacı hocayı daragacında sallandırsaydı” dediği ortaya çıktı.
Buradan ne anlaşılıyor? Demek ki, Mütercim ve benzer familyasının bu tür iddia ve düşünceleri hep vardı. Yani, dil sürçmesi, haddini aşan sözler ve sehven söylenmiş lakırdılar değil bunlar. Bilinçli bir kanaat ve yüreklerinde İmam Hatiplilere karşı besledikleri kin ve nefretten başka birşey değil.
Benim oğlum Seyda Bilal’de İstanbul Sarıyer İmam Hatip Lisesi mezunu. Ne olacak şimdi? Erol Mütercimlerin galiz küfürlerine karşı duyarsız mı kalalım? Mütercimlerin bu toptancı yaklaşımı ve gardrop Atatürkçülerinin sutre gerisinde çevirdikleri fırldaklara bigane mi olalım? Mütercimler masum değildir. İslam’a ve İmam Hatiplilere yönelik bu tutumu da yeni değildir. Tükürükle boğar mıyız? Hiç anlamayız.
Mütercimler haddini aşmamış, İslam’a yönelik nefret ve kinini kusmuştur. Gerçi, toplumun her kesiminden gerekli tepkiyi görmüş, Haliç Üniversitesindeki öğretim görevliliğinden istifa etmiş, toplumdaki itibarı da bitmiştir.
Özetle, Erol Mütercimler bulunduğu mahallenin Don Kişotu olmak istemiş, Sanço Pançoların alkışlarıyla da bir kibir ve ego tutsağı olmuştu ama, toplum foçasını bozmuştur.
