Pazartesi gecesi itibariyle, dördüncü kez ateşkes ilan edildi. Fakat bu sefer geri dönüşü olmayan bir ateşkesti. Azerbaycan’ın masaya oturma şartı olarak bilinen, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’ı terki kabul edildi. Bu bir bakıma Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın yenilgiyi kabul etmesi anlamına geliyordu.
Öyle de oldu. Azerbaycan, şehirlerde zaferlerini kutluyorlar. Azerbaycan Cumhurbaşkanı ilham Aliyev, halka bu zaferi büyük bir heyecanla ilan etti. Coşku had safhada.
Öte yandan, aynı saatlerde Türkiye’de de gelişmeler oldu. Önceki gün Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden istifa ettiğini Instagram hesabından açıklayan Berat Albayrak’ın bu kararı, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilerek, boşalan bu bakanlığa Lütfi Elvan’ın atandığı duyuruldu.
TBMM’nin en önemli komisyonu başkanı olan Lütfi Elvan, bürokrat ve teknokrat menşeili bir siyasetçidir. Plan ve Bütçe Komisyonu başkanıyken Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanan Elvan, AK Parti kadroları içerisinde sakin güç olarak biliniyor.
Daha önce birlikte aynı kabine de çalıştığı Merkez Bankası Başkanlığına önceki gün atanan Naci Ağbal ile güzel bir senkron içerisinde çalışacağı beklenen Lütfi Elvan, ekonomi ve iş çevrelerinde güvenilen bir isimdir. Dolayısıyla, finans piyasasını rahatlatacağı bir sır değildir.
Bundan sonrası için neler olabilir? Kapsamlı bir bakanlar kurulu değişikliği hala bekleniyor. Mesela, ABD’de resmi olmayan sonuçlara göre Joe Biden’in başkan seçildiği anlaşılıyor. Bu durumda, Türkiye’nin değişim refleksi göstererek, Dışişleri Bakanı olan Mevlüt Çavuşoğlu yerine, Biden ile yakın görüşme ve ilişki içerisinde bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın veya MİT Başkanı Hakan Fidan’ın getirilmesi uzak bir ihtimal değil. Böyle bir değişiklik Mevlüt Çavuşoğlu’nun başarısızlığı anlamına gelmiyor. Aksine, AK Parti hükümetleri içerisinde en başarılı Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’dur. Ancak konjonktüre baktığımızda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böyle bir refleks ve hamlesi olabilir.
Eğer bir erken seçim olmazsa 2023 yılına kadar Cumhur İttifakının kesintisiz süreceği MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin tavır ve konuşmalarından anlaşılıyor. Bu destek, daha çok MHP’ye yarıyor. Çünkü, hükümette fiili olarak yer almıyor ama, kritik bütün atamalarda etkin. Hükümetin yanlış politikaları karşısında ise, Cumhur İttifakı içerisindeyiz ama fiili bir sorumluluk ve görevimiz yok diyebiliyorlar.
Bu durum, aslında kabaca şöyle özetlenebilir: Başarıları paylaşırım, yanlışlıkların içerisinde benim bir dahlim yok…
Belki de Cumhur İttifakı ete kemiğe bürünebilir. Yani bir kabine değişikliğinde MHP’ye bakanlık verilebilir. Aslında bu teklifler Erdoğan tarafından başından beri yapılmasına rağmen, Bahçeli tarafından geri çevrildi. Dünya ve Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor. Bekleyeceğiz, yaşayacağız ve göreceğiz…
