Dimes salt Tokat’ın değil Türkiye’nin markasıdır. Öncelikle bunu tekrar hatırlatmak istedim. Cumartesi günü Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un eşi Pervin Ersoy, Dimes’in kutu meyve suyunun içerisinden bir şeyin çıktığı iddiasıyla sosyal mecrada bir paylaşımda bulundu. Kutu üzerindeki Dimes markasını gösteren fotoğraflarla birlikte, bunu almayın içmeyin notunu da düştü sayın bakan eşi.
Bu paylaşımın ardından bazı haber portalların yaptığı haberlerden öğreniyoruz ki, Dimes Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Diren, duruma el koyma adına derhal şöförünü gönderip, söz konusu meyve suyu kutusunu aldırıyor ve derhal labaratuvar incelemesi yaptıracağını ifade ediyor.
Aslında, sayın bakanın eşi, bir markanın itibarını sarsacak ve haysiyet cellatlığı anlamına gelecek sosyal mecrada paylaşım yapmadan önce, Dimes Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Diren’e veya bir yöneticisine ulaşarak sonuç alması mümkündü.
Pervin Ersoy hanımefendi böyle yapmak yerine, yukardaki avam bir yol izliyor. Belki sıradan bir vatandaş yapsa, Dimes markasıyla ilgili herhangi bir kasıt aramamız doğru olmazdı. Ancak, bir bakan eşinin, üstelik turizm bakanı gibi hizmet sektörü kabul edilen otellerin müşterilerine ikram ettiği Dimes gibi bir markanın kötü teşhiri, öncelikle bu ülkenin marka değerlerine ilişkin bir özensizliktir. Dilimin ucuna başka kelime ve cümleler geliyor ama, sadece yutkunmakla yetiniyorum.
Dimes, ürettiği zengin ürünlerin yanısıra soğuk kahvede üretmiş, üstelik bu alandaki rekabette çok ciddi pazar elde etmiştir. Böylesine kendi ülkesine, kendi markasına, iş ve istihdamda birçok insanın ekmek kapısı olmuş bir firmaya bu düşmanlık niye?
Bu tutumun izahını hangi saiklerle yaparlar bilmiyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iş insanı ve üretim mekanizmasına yönelik tavrını hiç mi anlamadılar,? Zorlu bir süreçten geçiyoruz. Dünyanın baş etmeye uğraştığı Koronavirus belasıyla hem sağlık hem de ekonomik mücadele verirken, bu provakör yaklaşımı anlamakta güçlük çekiyorum.
