Ne yapsın sabrı taşmıştır.
Kolay iş değil onların ki Allah kolaylık versin.
İşler çok yoğun bu zamanlarda, olur o kadar.
Olmaz, o kadarda olmaz , azıda olmaz, fazlası da olmaz.
Her mesleğin kendine göre zorlukları ve kolaylıkları vardır.
Bazen kendi müşterilerimize isyan ediyoruz azda olsa. Peki Müşteri hizmetlerini aradığımızda sabırları taşar mı? Taşar. Taşmamalı.
Bazen oluyor kendi aile büyüklerimize bile istemeden ufak bir sitemde bulunuyoruz ” yeter” diye. Diyelim ki yaşlı bakım evinde çalışanların sabırları taşar mı ? Taşar. Taşmamalı.
Bazen kendi çocuklarımıza azda olsa kızıyoruz. Peki çocuk kreşlerinde çalışanların sabrı taşar mı ? Taşar. Taşmamalı. Peki bir başkasının çocuğuna bakan dadıların sabrı taşar mı ? Taşar. Taşmamalı.
Hayvan barınağında çalışanların sabırları taşar mı? Taşar. Taşmamalı.
Yaşlı bir insana bakmak kolay mı ? Yada bir çocuğu idare etmek ? Yada bir hayvanı yetiştirmek ? Yada bir müşteriye laf anlatmak ? Kolay şey mi bunlara sabretmek.
Peki bu mesleklerde çalışanların sabrı taşsa; birileri çocukları dövse, birileri yaşlıları dövse bir başkası telefonda müşterisine hakaret etse, bir diğeri hayvana olabildiğince eziyet etse. Olur o kadar, İşleri yoğun. Onlarda insan. Mı diyeceğiz. Olur mu öyle vicdansızlık. Mı diyeceğiz.
Bazılarımız olayları eleştirirken yada takdir ederken o anlık yaşanan olaya göre değerlendiriyoruz. Aslında bir çoğumuzda umursadığımızdan değil de sırf laf olsun, konuşmamış olmayayım diye takdir ediyor yada eleştiriyoruz. Yaşanan olayları değerlendirirken geniş açıdan bakmak gerek. Hiç bir meslek mensubunun sabrı taşamaz hele ki bazı meslek mensuplarının sabrı asla taşmamalı. Taşıyor ise; ya sabrını bir kenara bırakmalı yada mesleğini bırakmalı.
Bazı meslekler neden var. İnsanları sakinleştirmek için var, insanların huzurunu sağlamak için var, insanlar arasında ki kavgayı sonlandırmak için var.İnsanlar hastalandıklarında onlara bakmaları için var. İnsanlar kurallara kendiliğinden uysaydı emniyet güçlerine ne gerek vardı. Yada hastalar kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılayacaksa hasta bakıcılarına ne gerek var. O zaman neden maaş verilir ki bu insanlara. Çoğumuz neden maaş aldığımızın bile farkında değiliz yada fark edecek mantığa sahip değiliz.
İster bir kaç tane olsun, ister çok fazla olsun. Üzerine basarak tekrar söylüyorum, ki gereksiz savunmalara yada yalakalığa kalkışmayın diye isterse bir kişi olsun ister bir kaç kişi emniyet mensuplarının ve sağlık çalışanlarının özellikle şu karantina döneminde sabırları taşmamalı. Bu iki meslek sahipleri ellerinde ağır zarar verici ve hatta öldürücü güce sahip olunan mesleklerdir. Bizde insanız ile bu iş yapılmaz. Ki zorla kimseyi meslek sahibi yapmıyorlar kimseyi de zorla tutmuyorlar. işleri çok yoğun, yorucu ve çekilmez durumda olabilir ama sabırları taşmamalı kendilerine verilen yetkileri kendi egoları için kullanmamalılar.
Yapamıyorsan bırakacaksın eğer hem yapamıyor hem de bırakmıyorsan o zaman altında yatan sebep art niyettir.
Bu demek değildir ki sağlık çalışanlarına halk olarak biz istediğimiz gibi davranırız. Tabii ki de hayır. O mesleklere saygı duymakta halkın görevi, halkta görevini düzgün yapmalı.
Bu demek değildir ki emniyet mensupları güç kullanmasın, tabii ki de emniyet mensuplarının görevlerinden biri gerekirse güç kullanmak.Güvenlik güçleri bir bakmışsın halkı suçlulardan korur, bir bakmışsın suçluları halktan korur. Güvenlik güçleri kendisine verilen görev ne ise onu yapmakla yükümlüdür. Halkın görevi de güvenlik mensuplarının yetkilerine uymaktır.
Bazen duyarız emniyet güçleri vatandaşa orantısız güç uyguladı diye işte orada ki oran meselesini bilmek, işte o denetim mekanizmasının işidir. Halk olarak takdir etmek yada infaz etmek bizim işimiz değil. Denetim mekanizması denetimini yapmalı gerekiyorsa en ağır cezayla cezalandırmalı. Peki halkın görevi ne denetim mekanizmasını takdir etmek yada eleştirmek.
Yazı uzun mu oldu ? Uzun oldu.
