Gündem

TEOMAN ŞAHİN’DEN GÜNDEMİ SARSACAK İDDİALAR

Ehli-i Beyt Vakfı Basın Sözcüsü Teoman Şahin sosyal medya hesabından gündemi sarsacak iddialarda bulundu.

Şahin’in yaptığı açıklama:
“ÇORUMDA AKP BELEDİYE BAŞKANLIĞI , HACI BEKTAŞ VAKFI CEMEVİ , SİYASİLER VE İŞ ADAMLARI ARASINDAKİ ŞAİBELİ RANT İLİŞKİLERİ İDDİALARIYLA İLGİLİ SORULAR SORUYORUM .

Akp belediye başkanlığıyla Hacı Bektaş vakfı ,siyasiler,iş adamları arasında kamuoyunda konuşulan ama kimselerin değişik beklentilerle söz edemediği karanlık rant ilişkileri iddialarının öyküsüne geçmeden önce konunun derinliğinin daha iyi anlaşılması için ülkemizde Alevilik konusunda oynanan temel karanlık oyunla ilgili genel ve kısa bir açıklama yapayım:

1-Bizler 1980 li yılların ikinci yarısından itibaren Anadolu tarihinde ilk defa Biz ALEVİYİZ diyerek ALİYYEN VELİYULLAH ezanı okutacağımız Alevi-Caferi-Şii-On iki İmam-Ehli Beyt inancına dayalı ibadet yapacağımız bir cami (Ehli Beyt Cami) yapmaya başladığımızda bu eylemin yaygınlaşmasını önlemek amacıyla pek çok karanlık güç harekete geçerek ‘Biz anadulu alevisiyiz Onlar şii’ palavrasını uydurdular ve paralerinde onlarda eyleme geçerek alevi yerleşim beldelerine cemevleri yapımına başladılar.
Bu konuda işbirlikçi ve beklentisi olan alevi kökenlileri yönlendirdiler ve desteklediler.

Bu projenin lokomotifliğini Fetöcüler diye bilinen Amerikan cemaati üstlendi. Devleti ve siyasetin unsurlarını her türlü yalan ve dolanla ikna ederek devletten inanılmaz maddi yardımlarla Avrupanın ve ülkemizin hemen her yerine cemevi yaptırıp sanki alevilerin en temel sorunu cemevleriymiş gibi sundular.

Asıl amaçları Alevilerin 12 imam yolunun ibadet pratiklerini keşfetmelerini önlemekti ve bunu karşıdakinin nabzına göre şerbet vererek kimisine Şiileşmeyi önlüyoruz ,kimisine fars milliyetçiliği önlüyoruz,kimisine şeriatçılığı önlüyoruz, şeklinde değişik gerekçelerle sundular.

Tıpkı Osmanlının yaptığı gibi Osmanlının kurduğu (2. Bayezid) sünni Bektaşilik tarikatının pratiğini yani Türk kültürünü süsleyerek sanki Hz.Alinin yoluymuş gibi aleviyim diyen insanımıza sundular.

Amaçları Alevileri cemevlerinde kontrol altına almak ,Bektaşiliğin masal ve tekerlemeleriyle uyuşturmak gerekirse cami-cemevi projesiyle sünnileştirmek alevilere yön verebilmekti ve bugün sadece şiileşmesinler de ne olurlarsa olsunlar noktasına geldiler.
Bu amaçla Ankarada 1998 yılında Anadolu hacı Bektaş vakfını kurdurdular.

O kadar önem verilmişti ki açılışa dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakanı Mesut Yılmaz birlikte katılmış kurdaleler kesilmişti.
Zaten her yerdeki cemevlerinde devletin bu işi yaptığını göstermek içim tüm devlet zevatı bulunuyordu.
Bu örgütlenme 15 pilot il seçip Cemevi şubeleri kurdular ilki teorik çelişkilerin ana merkezi kabul ettikleri Çorumda kuruldu.

Ankaradaki bu merkez başlarda Fetöcü -Abd örgütlenmesinin elindeyken yaşanan malüm fetö –Abd darbe kalkışması olaylarından sonra Alman merkezli Hdp-Pkk örgütlenmesine yakın insanlara devredildi.

Aslında yazdığım gibi aleviler uyanmasın diye görünürde hep alevi! kökenli kişiler vardı ama bunların dinle ,islamla ilgileri yoktu.

Sistemden yada içinde bulundukları gruptan ticari yada siyasi beklenti içerisindeydiler.

Çorumluların çoğunun bilmediği gibi Çorum Hacı Bektaş vakfı ve cemevinin yönetim yeri Ankaradan atıfla Almanyaydı.

Özel Anma günlerinde (Sivas,Çorum alevi katliamları) Almanyadan Çoruma bindirilmiş kıtalar getiriliyordu.

Bu nedenle Çorum Hacı Bektaş vakfına ait tapularda yönetim hakları da onlara ait olup, çorumdaki yöneticilerin yönetim hakları kendi ellerinde değildir.

Yani burasını istese de Çorumlular yönetemez.
Sadece onları temsilen ortada ön planda gözükürler.

Herkese garip gelecek ama cemevleri yapımına en çok maddi katkı devlet planlamadan bütçe kanalıyla Erbakan-Çiller koalisyonunu tarafından sağlandı.

Yine garip! gelecek ama en çok cemevide Akp hükümeti dönemlerinde yapıldı.
Oysa gariplik yoktu çünkü Osmanlı yöntemini en iyi bunlar biliyordu.

Yani inançlıyız! diyen referansını dinden ! alan bu partiler (Refah-Akp) cemevlerine katkılarıyla Alevilerin islamla-12 imamlarla tanışmasını önlemek için başat bir rol üstlendi.

Bunu da dostluk,barış,kardeşlik,yardımlaşma gibi değerlerle süslediler.

Ön yüzlerinde ‘bizde Aliyi seviyoruz bizde aleviyiz tekerlemesiyle ‘
Hz.Ali maskesi arka yüzlerinde muaviye maskesi vardı.

Yine bu arada 1998 lerde da Ecevit önderliğinde ki üçlü koalisyon (Anap-Mhp-Dsp) projeye uygun olarak fetönün tavsiyeleriyle cemevlerine maaşlı dedeler atama projesi çalışmaları yapmışlar ama Yalova depremi ve erken seçim kararıyla bu proje ellerinde patlamıştı.

Almanya kanadı sözde devletten para almaya karşı çıkarken gizlide diyanetle görüşüyorlar ve alabildikleri her belediyeden de yardım alıyorlardı.
ÇÜNKÜ TEMELDE ALEVİLİK DAVALARI YOKTU EMPERYALİZMİN MAŞALARIYDILAR. Nitekim bir-ikisi HDP den milletvekili atanmıştı.

Yine Çorumda Refah Partisi belediye başkanı Arif Ersoy döneminde tepeden (artık Ankaramı,Almanyamı,amerikamı bilinmez) taaa yukarılardan bir talep gelmiş ve Alevilerin Ehli Beyt camisine gitmelerini önlemek yada etki alanlarını azaltmak için Ehli Beyt caminin yakınına diyanete bağlı yeni bir cami kurulması istenmişti.

Ve yine akla hayale gelmeyen türden imar değişiklikleri ve türlü oyunlarla bir arsa bulunmuş ,fahiş fiatla alınmış ,

hemen cami yeri olarak işaretlenmiş ve Ehli Beyt caminin yakınına üç ay gibi kısa bir sürede VEYSEL KARANİ CAMİSİ yapılıp ibadete açılmış, arabalarla diğer muhitlerden adamlar taşınarak faaliyete geçirilmişti.

Halen alevilerden kimseler gitmese de cumaları bindirilmiş kıtalarla ibadethane olarak açıktır.

Yine Çorumda Erbakan döneminde Refah partili belediye başkanı Arif Ersoy tüm devlet erkanıyla birlikte Sultan ana cemevi diye bir yer daha açmıştı.

Yine o dönemler Fetöcülerin karargahı olan Hitit Üniversitesi rektörü Hacı Bektaş araştırma merkezi kurmuştu.
Akabinde alevi yerleşim bölgelerine Hacı Bektaş parkları kuruluyordu.

Sünni sufist hacı bektaşı yeniden alevilerin lideri! gibi sunma algılarına hızla devam ettiler.
Türkiyenin isteğiyle 2021 yılı Unesco tarafından Hacı Bektaş yılı bile ilan edilmişti.

Çorum pilot bölgeydi ve Aleviler yurt içi ve yurt dışı egemen batıl güçlerce kuşatılıyorlardı.

ALİYYEN VELİYULLAH ezanını keşfetmesinler, duymasınlar diye…
Tezler,yabancı araştırmacılar neler neler..

Hatta Abd Büyükelçisi bizzat gelip Ehli Beytci alevi ekibin büyüme olasılığını bile araştırmıştı.

2-GELELİM BUGÜNKÜ ÖYKÜMÜZE;

Çorum Hacı Bektaş vakfı cemevide halka daha çok nüfus edebilmek için sosyalleşmek ve daha fazla örgütlenmek için halk nezdinde daha meşrulaşmak için yanlarındaki bir araziye talip olurlar.

Vakfın kurulduğu yere komşu bir araziyi vakfa katmak için Validen, Çorum AKP belediye başkanlığından,siyasilerden ve belli iş adamlarından yardım isterler.

Doğal olanı siyasiler ve iş adamlarının yardım yapıp yapmamakta serbest iradeleriyle davranmalarıyken ,bu işe Çorum AKP belediye başkanı bizzat girer, HATTA nasıl ikna edildiyse işe Çorum valisi de katılır.
Görüşmeler toplantılar yapılır.

Belediyeyle en çok ilişkisi bulunan Çorum merkezli bir sermaye grubu da (Ahlatçı grup) bu işe el atar ve bizzat kendisi ve sahip olduğu medyasıyla işin içinde yer alır.

Yani Hacı Bektaş vakfı 2021 yılında çorum belediyesinden kenardaki parseli almak için yardım istiyor.

(BELEDİYE BU İŞE AHLATÇI VE VALİYİDE KATIYOR..ÇEŞİTLİ TOPLANTI ZİYARET VE GECELER YAPILIYOR.)

Kısaca İslami anlamda batıl ve bidat işlerle yoğunlaşan bir vakfı büyütmek için güç birliği oluşuyor.
Dostluk! kardeşlik! Ve barış için!

3- Çorum yerelinde ki Ekmekcioğlu sermaye grubunun arsası için imar değişikliği karşılığında vakfa yardım etmesi isteniyor ve bu gruba ait olan ve turizm alanı olarak işaretlenen yer ticari-turizm alanı olarak imardan geçiriliyor.

İddialara göre bu grup hatırı sayılır miktarda hacı Bektaş vakfına maddi katkı sağlıyor.

Yine Ahlatçı grup ve isimleri meçhul! Bazı iş adamları da Belediye başkanı ve Ahlatçı grup tarafından yönlendirilip maddi katkılar sağlanıyor.

Arsa alınıyor ruhsat için imarda hukuksuz ve haksız değişiklikte yapılıyor ve temel atımı başlıyor….

Alınan ve vakfa verilen söz konusu bitişik arsa Kavukçu sermaye grubuna ait olup, vakıfla inanç anlamında bağı olmayan bu grubunda arsalarını satma konusunda nasıl ikna edildiği konusu da ayrı bir soru işareti olarak ortada duruyor.

4-Yine iddialara göre CHP merkez ilçe başkanı Ulaş Tokgöz tüm bu aşamaların içinde yer alıp maddi katkıların pazarlığında bulunuyor.
Yine bu şahsın kardeşi olan ve Halen Çorum belediyesinde meclis üyesi olan Didem Tokgöz’de Hacı Bektaş vakfına alınan yerin projesini çiziyor.

Daha garibi Didem Tokgöz ;
Ekmekcioğullarına rant sağlayan imar değişikliğini iptali için dava da açıyor.

5- Bu karanlık ,karışık rant ilişkisinin içinde Çorum Belediye Meclisi AK Parti meclis üyesi İsmail Bölükbaşta bizzat aktif olarak katılıyor.

Tesadüfe bakın ki İsmail bölükbaşı lehine imar değişikliği yapılan ve Hacı Bektaş vakfına maddi katkı sağlayan Ekmekcioğlu grubunun da eski yöneticisi.

Ne derece doğru bilmiyorum ama aynı zamanda grubun dış ticaret kanadının eski hissedarlarından olduğu söylentileri de var.
Yani birde ticari ortakları bulunduğu söylentileri var.

6-Tabi şu da var Bektaşi vakfının ihtiyaçları olan parayı aslında Ankara yada Almanyadan bulmaları çok kolay.

Ama o bağlantıların ortaya çıkmaması için yerelden toplamayı daha iyi bir siyaset olarak görüyorlar.
Daha ilginci bu yardımı yapan Akp lilere de arkalarından gülmeleri ve bu işlerin oy için yapıldığını ve asla oy alamayacaklarını söylentilerle yayarak ilişkileri kamufle etmeye çalışmaları..

7-Tarihte tüm ehli beyt dostlarının başına bu tür oyunlar gelmiştir.
Alevilerin kuşatılması sadece fiziken değil hukukl,teorik muaviye yöntemleriylede her dönem yapılmıştır.
Ama Ehli Beytin nuru asla söndürelememiştir.

Tam tersi 12 İmam yolunu önlemek için çalışanlar dünyadayken bile hep zillet altında kalmışlardır.
Hele mahşerde onları bekleyen mahcubiyeti, çileyi de hep birlikte göreceğiz inşallah……

ŞİMDİ TÜM BU İDDİALARLA İLGİLİ OLARAK SORUYORUM;

1–Sayın vali;
yurt içi ve dışı ilişkileri son derece şaibeli bir vakfa bu tür bir maddi yardım çabalarının neresindesiniz?
Sizi nasıl ikna ettiler?
Kirli imar değişikliğinden haberiniz var mıydı?
Var idiyse belediye başkanını neden uyarmadınız?
Yok idiyse bunun bir izahı var mıdır?

Birde konuyla bağlantılı özel bir soru:
Fetöcülerin cami-cemevi projesi planıyla nadık-şenyurt tarafında yaptırılan ve sonradan sizden önceki valinin panikle projeyi değiştirip kültür sosyal merkeze dönüştürdüğü yer için şu anki fetö artıklarının hacı bektaş vakfındaki yanlışları öne sürerek bahane ederek orasını cenaze yıkama yeri olarak faaliyete geçirmek için heryere baskı yaptıklarını kulis yaptıklarını duydunuzmu?
Sizi de ikna ettiler mi?

2-Sayın belediye başkanı;
Emsal almanız gereken turizm yanına ticari alan olarak Ekmekcioğlu lehine değişiklik yaptırdınız mı?

Bunun karşılığında Rüstem Ekmekcioğlu’ndan söz konusu Hacı Bektaş vakfına maddi katkı sunmasını istediniz mi?

Belediyeden İmarda YOL olarak geçen alanı daha geniş yerleri olsun diye Hacı Bektaş vakfına devrettiniz mİ?

Bu bilgi doğruysa Halkın yolunu BİR VAKFA devretme hakkını nerden buldunuz?

Yine aynı iş için Ahmet Ahlatçı’yla da ilişki kurup o şahsıda bu işler için yönlendirdiniz mi?

Bu işe sizi kim zorladı? Ya da yönlendirdi?

İnşallah toplumsal barış, sosyal barış, herkesin başkanıyım türü kamuflajlara girmezsiniz.

Birde hatırlatayım ki seçim öncesi Ehli Beyt camiyi ziyarete geldiğinizde sizi direk morga götürmüştüm.

NEDEN SİZİ MORGA GÖTÜRDÜĞÜMÜ ŞİMDİ ANLADINIZ MI?

2-Sayın İsmail Bölükbaşı;
Ekmekcioğlu grubunun eski yöneticisi ve ortağı mısınız?
Bu işte bizzat görev almanız, yardımcı olmanız doğru mudur?

3-Sayın Didem Tokgöz;
Ekmekcioğlu lehine ranta yönelik imar değişikliğini bildiğiniz ve bunun yasa dışı olduğunu bildiğiniz halde bu işe neden girdiniz?

Bu kirli ve şaibeli işten kazançlı çıkan vakfın yapacağı yerin projesini çizmeniz etik mi?

Bu kadarını da sanmıyorum ama merak ettim proje çizimi için para aldınız mı? Yoksa Bektaşi inançlı olduğunuz için mi bu katkıyı sağladınız?

Ekmekcioğlu lehine yapılan imar değişikliğine dava açtınız da neden belediyenin Vakfa bıraktığı yol için dava açmadınız?

4-Sayın CHP ilçe başkanı Ulaş Tokgöz;
Bu işin pazarlıklarının içinde yer aldınız mı?
Kimlerin ne karşılığı vakfa yardım ettiğini biliyor musunuz?
Her şey doğal ve yasal ise bu yardımsever! İşadamlarını açıklamayı düşünür müsünüz?
O işadamlarının belediyeden beklentileri yada işleri var mı? ileride olabilir mi? ?

Ha birde Lehine imar değişikliği yapılan Ekmekcioğullarının damatlarıymışsınız buda doğrumu?

5-Sayın Ekmekcioğlu grup;
Hacı Bektaş vakfına maddi yardım yaptınız mı?
Yaptıysanız kaç TL yardım yaptınız?
İmar değişikliği talebi belediyeden mi geldi sizden mi geldi?
İmar değişikliği size maddi kazanç getiriyor mu?

6-Sayın Ahmet Ahlatçı;
Bektaşi olmadığınızı biliyorum.
Hacı Bektaş vakfı için bu büyük yardım ve çabalarınızın sebebini açıklar mısınız?
Yardım yapması için iş adamlarını yönlendirdiğiniz doğru mu?
Ekmekcioğlu lehine böyle bir rant sağlandığından haberiniz var mı?

Medyanızın (Çorum haber) bu vakfı ve bu son organizasyonu ölümüne desteklemesinin sebebi bizzat siz misiniz?

7-Sayın Kavukçu ailesi;
Hacı Bektaş vakfı yanındaki arsayı satmak gereği neden duydunuz?
Bir baskı ya da zorlama oldu mu?
Ya da bir şey karşılığımı bu işe razı oldunuz?
Kaç TL ye sattınız?,
Tapuda kaç TL satış gösterdiniz?

8- Fetöcülerin Hitit Üniversitesini yönlendirdiği dönemlerde, buranın bazı öğretim üyeleri misal şu an yurtdışına kaçmış olup Fetöden yargılanan Prof. Osman Eğri bu proje için tüm ülkede ve özellikle Çorum’da aktif çalışmış ve Hacı Bektaş vakfını yıllarca yönetmişti. Fotoğraf taraması esnasında Hitit Üniversitesi rektörü Ali Osman Öztürk’e de plaket verildiğini gördüm.

Sayın Rektör hangi katkınızdan dolayı size de plaket verildi?
Siz bu işlerin neresindesiniz?
Hitit üniversitesindeki fetöcü yapılanma halen ayaktamı?

9-Hacı Bektaş vakfı yönetimine, dışardan yönetildikleri için bir şey sormuyorum.

10- CHP vekili il başkanı yönetimi hepsine soruyorum; Akp li belediyenin kendi inanç gruplarına yaptıkları bu tip şaibeli işleri hep eleştirdiniz değil mi? Peki aynı şey kendi seçmen tabanınıza yapılınca hak yada doğrumu oluyor?

11-SON OLARAK DA ;
Hepsine birden soruyorum;
MAHŞERDEKİ HESAP GÜNÜ, NEREDEN YÖNETİLDİĞİ ŞAİBELİ OLAN BİR VAKFIN TÜM BATIL,BİDAT İŞLERİNDEN,
ÖZELLİKLEDE CENAZE NAMAZLARI KILDIRMAYIŞLARINDAN, KIBLEYE DÖNMEYİŞLERİNDEN ,
VAKIFTA KURAN OKUTMAYIŞLARINDAN
VE DİĞER BİDATLARINDAN DOLAYI HESAP VEREMEYECEĞİNİZİN FARKINDA MISINIZ?
SAHİ MAHŞER GÜNÜNE ,MAHŞER HESABINA HESABINA İNANIYORMUSUNUZ?” dedi.

İddialarla ilgili medyaya yansımış resim ve haberleri de paylaşan Şahin, “Boşluklar içinde cevap bekliyorum. Umarım iddialar doğru değildir, umarım ben yanılmışımdır….” dedi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
%d blogcu bunu beğendi: