Öncelikle, Elazığ ve Malatya merkezli 6.8 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa dilerim. Bu felaket, devlet ve milletimiz büyük bir sınavdan geçerek, yeniden birlik ve beraberliğimizin tescilini sağlamıştır.
Yaşadığımız deprem felaketi olmasaydı, ulusal haber kalitesinde bir olay vardı. Sadece Tokat’ın değil, Türkiye’nin gündemine oturacak olay, Fransa’nın Orleans şehrinde yapılan CEMR toplantısında Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinde yaşandı.
Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu’nun da katıldığı, geçen hafta Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinde, Başkan Anders Knape’in ve Münih Belediye Başkan Vekilinin “Türkiye’de demokrasinin olmadığına, seçilen insanların zorla görevden el çektirildiğine dair cümleleri“ üzerine Başkan Eroğlu tarihi bir cevap verdi.
Batının Türkiye’ye karşı tavır ve tutumu değişmedi, hiçbir zaman da değişmeyecek. Kongre Başkanı Knape ile Münih Belediye Başkan Vekilinin küstah sözleri, bunu bir kez daha tescillemiştir. Ancak, karşılarında Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu vardı ve Türkiye’ye yönelik iftira ve yalanlarına sessiz kalmadı. Başkan Eroğlu’nun toplantıdaki tarihi cevabı şöyleydi:
“Demokrasinin en iyi bir şekilde uygulandığı ülkelerin başında gelmekte ve bunu en iyi şekilde tesis etmekteyiz. Geçtiğimiz yıl yerel yönetimlerde bir seçim yaptık ve herkes ortamda oylarını verdi ve seçimi yaptık.
Herhangi bir siyasi baskıdan ya da demokrasiden kaynaklı bir durum Türkiye’de asla bulunmamakta, şöyle düşünün. Bir belediye başkanı seçiliyor ve ülkenin yasasını, ülkenin birliğini, ülkenin her türlü seçilmiş organizmasını ben kabul etmiyorum diyor. Terör örgütlerine destek sağlıyor, hendekler kazıyor ve bu ülkenin vatandaşlarının ölmesine, evlerin bombalanmasına, yıkılmasına yardımcı oluyor.
Sizin böyle bir olaya yorumunuz ne olur? Buna benzer şuanda Belediye Başkanları görevden el çektirildi ve suçlular da şuan yargılanmaktadır. Bütün bunlar hukuk kuralları çerçevesinde ve her türlü yasal anlamda mevzuat çerçevesinde yapılan işlemlerdir. Biz hukuka adalete inanan insanlarız, suçlu olmayan bir insanı asla biz bu anlamda cezalandırmadığımız gibi eğer kişilerin kusuru suçu da varsa her türlü yargılanmasının yolunu açan ve bunu tesis eden bir ülkeyiz.
Bu anlamda bu cümleleri ülkemize karşı yapılmış bu hareketleri doğru bulmadığımı ve kınadığımı buradan özellikle söylemek istiyorum. Biz burada hep birlikte yerel yönetimler anlamında bir ve beraber olmamızın, birlikte beraberce işbirliği yapmamızı önemli olduğunu görüyorum. Yapılacak bu çalışmalarda Türkiye’den bir kişinin de bulunmasını talep ediyor hepinize saygılar sunuyorum.”
Başkan Eroğlu’nun bu tarihi cevabı, ulusal bir duruşun, milletimizin onurunu el üstünde tutuşunun, sadece Tokat’ı değil, Türkiye’yi hakkıyla temsil edişin şuurunu, tepeden tırnağa görebiliriz.
Düşünüyorum da, buna benzer bir toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan olsa, muhatapları da mevkidaşları olsa ve bu cümleler kurulmuş olsa ne cevap verebilirdi? Hiç kuşkunuz olmasın, ne bir eksik nede fazla, Başkan Eroğlu’nun yukarda verdiği cevabın aynısını Cumhurbaşkanı Erdoğan’da verirdi. O sebeple, Eroğlu’nun yukarıdaki cümleleri salt milli duruş meselinden anlaşılmamalıdır. Aynı zamanda Türkiye’nin ulusal konularına hakim bilgi ve birikiminde göstergesiydi.
Belediye Başkanı Av. Eyüp Eroğlu’nun idareciliği, belediyeciliği ve hizmet adamı olmanın yanı sıra, Fransa’daki toplantıda ki milli duruşuyla, Türkiye’yi en iyi şekilde temsil eden ve ülkesine hezeyanlarla saldıranlara en iyi cevaplar veren bir siyasetçi olduğunu da gösterdi.
