Köşe Yazıları

Yerli otomobilin 58 yıllık hikayesi…

Tarihin tekerrürü bu olsa gerek. Yerli ve milli olmanın en temel şartından birisi de, kullandığımız ürünlerle ilgili. Ne yazık ki, global dünya hipoteziyle, aslında yoğun algıyla ne kadar kullandığımız ürün varsa, hemen hepsi ithal ürünlerdir.

Tarih tekerrür ediyor. 1961 yılındaki “Devrim” isimli otomobilin yapımından bugüne 58 yıl geçmiş. Tamda tekerrür eden tarih burada devreye giriyor. Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobili “Devrim”in üretim ve proje ekibinin başında merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan vardı. Bugün de, TOGG’un üreteceği otomobil projesinin kaptanı Erbakan Hocanın talebelerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bulunuyor.

Bu rastlantı mı? Bence değil. Ancak, 58 yıl sonra aynı mahfillerin yerli ve milli üretime ilişkin tepki, telaş, zıvanadan çıkma ve deyim yerindeyse şaşılacak bir biçimde psikolojilerinin bozulmasını anlamaya çalışıyorum. Neden bu kadar öfkeliler? Yerli otomobilimizin görücüye çıkarılıp tanıtımından sonra yazılanlara ve yazanlara şöylesine bir göz attığımızda, asla şaşırmayacağımız isimleri görüyoruz.

Köprülere, havaalanlarına, duble yollarına, hızlı trenlere, üniversitelere, ihalara, savaş sanayimizin için yapılan yatırımlara karşı çıkanlar, şimdi de yerli ve milli otomobilimize karşılar…

Bu tuhaf değil mi?

Türkiye’nin birinci sınıf sıklette mücadele etmesi anlamına gelen bu proje ve yatırımlar, neden malum mahfilleri rahatsız ediyor? Yerli ve millilik konusunda, neden bu öfke ve düşmanlıklarını ortaya koyarak deşifre olmayı dahi göze alabiliyor? Türkiye’nin kurulan oyunların uvertür aktörlüğünden, oyun kuran başrol ülke olmasını neden bir türlü hazmedemiyorlar?

Soruları daha da çoğaltabiliriz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve bir avuç etkin arkadaşlarıyla Milli Mücadele kararı aldığında ortaya çıkan mandacı ve istemezükçüler neyse, Türkiye’nin hayati önemdeki bu adımlarından rahatsız olanlar da aynıdır.

Merhum Erbakan’ın başkanlığında üretilen Devrim Arabalarına karşı çıkıp, olmadık tezgah ve kumpas kuranlar kimlerse, aynı zihniyetin torunları da TOGG yerli otomobil için benzer şeylerin sözcülüğünü yapıyor. Tanıtım ve test için ortaya getirilen Devrim Arabasına geceden suikast tertipleyenler, hangi mandacı ve emperyal gücün piyonudur?

Cenab-ı Allah, 1961’in hesabına 2019’da görüyor. Bu iddiama inanmaya bilirsiniz. Allah’a, moral değerlerimize, toplumun hassasiyeti olan inanç sistemimize de mesafeli olabilirsiniz. İnanın, bunlar mühim değil. Ortadaki gerçek, tarihin tekerrüründen çok, malum zihniyetin yenilgisidir. 58 yıl sonra, hem de merhum Erbakan’ın kadim talebelerinden Erdoğan eliyle intikam alınıyor.

Bakın TOGG tanıtım toplantısında yerli ve milli otomobilimiz için neler anlatıldı. Toplantıda konuşan TOGG CEO’su Gürcan Karakaş şunları söyledi: “Dünyada oyunun kuralları değişiyor. Otomobil akıllı bir cihaza dönüşmekte. Projeye başlamadan önce 18 şirketi inceledik. Fikri mülkiyeti yüzde 100 bizim olan bir otomobilden bahsediyoruz. 15 yıl içinde 5 modelimiz olacak. Neden SUV’u seçtik? Dünyanın en büyük segmenti. Yüzde 95’i ithal olan bir segment. Markanın adlandırma sürecini önümüzdeki senenin ortasında tamamlamayı düşünüyoruz. 200 ve 400 bg iki alternatif, arkadan itiş veya 4 çeker olacak. 500 km menzil ve 30 dakikanın altında şarj edilebilir olacak. Bataryasını sıfırdan geliştirdik. Aracın holografik asistanı var.”

TOGG Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da konuşmasında şunları kaydetti: “Bu sefer Allah’ın izniyle başaracağız. 2017 Mayıs’ında Cumhurbaşkanımıza söz verdik. Dalga geçtiler. 2018 Haziran’da şirketi kurduk, güldüler. Daha yolumuz uzun ama bugün buradayız. Bu 82 milyonun gururu. Markası bizim olacak, tasarımı bizim olacak. Lisans satacağız. Montaj yapmayacağız, montaj yaptıracağız. Başkasının patenti için çalışmayacağız. 15 yılda en az 22 milyar lira yatırım yapılacak. En az 3,5 milyar lira sermaye taahhüdü veriliyor. 2021’de fabrikamızı tamamlayacağız. 2022’de de inşallah ilk aracımız banttan çıkmış olacak. Ezberleri bozacağız. ”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da şöyle konuştu: “Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubuna ev sahipliği yapan bu merkezdeki birçok girişim, kritik yerli ve milli teknolojilerin öncüsü olacak. Türkiye’nin otomobili sadece bir araba üretme projesi değil. Yeni fırsat pencerelerini yakalama hamlesidir. Fotoğraf paylaştım arabalar mı büyük yoksa bakanın boyu mu kısa diye tartışmalar oldu. Soru işaretleri de tamamen ortadan kalkmış olacak.”

Türkiye, dünya lideri ülkeleri arasında yer almak üzere hedefine kilitlenmiştir. İç ve dış düşmanlarımızın yerli ve milli anlayışımızı anlayamamalarını dert etmiyoruz. Hedef 2023 derken, bunu bir slogan ve hipotez sananlar, ne kadar yanıldıklarını anlayacaklar…

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
%d blogcu bunu beğendi: