Köşe YazılarıTokat'dan Güncel Haberler

CUMHURİYETİN İLK YILLARINDAN BİR GAZETECİ HİKAYESİ…

Gazeteci yazar Kemal Vanlı'dan tarihsel perspektifi olan bir yazı...

Bir göz atın…. basın, siyaset, devlet ve tarih paradoksunda; dün ile bugün arası benzerlikler var mı…?

Bir gazeteci…; Hüseyin Cahit Yalçın…
Hint asıllı iki İngiliz’in, İngiltere İslam Cemiyeti adına başbakanlığa gönderdikleri mektup, henüz başbakanlığa ulaşmadan yayınladığı için dönemin İstiklal Mahkemelerinde yargılanmış…

Tarih; 1923 sonu… Lozan Anlaşmasından sonra…
Cumhurbaşkanı; Mustafa Kemal Atatürk…
Başbakan; ya İsmet İnönü ya Fethi Okyar…

Yıl; 1925 Şeyh Said isyanı oluyor… İsyanın sorumlusu olarak İstanbul basını gösteriliyor…
Muhalif bir çok gazete kurulan istiklal mahkemesince kapatılıyor…
Hüseyin Cahit’in gazetesi “Tanin” de kapatılanlar arasında…
Bir gün sonra yani 17 nisan 1925 tarihinde tutuklanıyor…
Davanın sonunda ömür boyu Çorum’a sürgün ediliyor..

1926 yılında İzmir Suikasti davasında bir kez daha istiklal mahkemesinde yargılanıyor…
Arkadaşı asılırken, kendisi berat ederek, asılmaktan son anda kurtuluyor…

1926’da sürgün cezası kaldırılıyor… İstanbul’a dönüyor…
Muhtemelen siyasi baskılardan; ne gazetecilik yapma olanağı nede başka bir iş bulabiliyor… Uzun süre işsiz kalıyor…

Bir çok zorluğun ardından, 1930 yılında Sanayi ve Maadin Bankası idare meclisi başkanlığına atanıyor…
1933 yılına kadar sürdürdüğü görevi sırasında 1933’te gerçekleşen Türk Dil Kurultayında, dil konusundaki resmi görüşe karşı fikir beyan edince, siyasi otorite tarafından bankadaki görevine son veriliyor…

Atatürk’ün ölümünden sonra İnönü’nün davetiyle tekrar politikaya dönüyor…
İstanbul ve Kars milletvekillikleri yapıyor… CHP’nin siyasi görüşlerini savunuyor…

1943’te kapatılan Tanin gazetesini tekrar yayına başlatıyor…
1945 yılında dönemin Tan Gazetesini; Rusya’nın emrinde komünizm propagandası yaptığı şeklinde hedef gösteren bir yazı kaleme alıyor…
Ertesi gün Tan gazetesinin matbaası basılıyor…

1947 yılında Tanin’i kapatıyor… 48’de CHP’nin yayın organı Ulus Gazetesinde başyazarlık yapmaya başlıyor…
En çok çatıştığı isim Cumhuriyet yazarı Nadir Nadi oluyor…

Zaman geçiyor, iktidar değişiyor…
Demokrat Parti dönemi başlıyor…
Hüseyin Cahit artık 80 yaşına yaklaşmış hayli yaşlanmış…
Ama hala gazeteci…

Gazeteci olma kaderi onun yakasını bırakmıyor..
1954’te Demokrat Parti iktidarına karşı yazdığı bir yazısından dolayı 79 yaşında tutuklanıyor…

Bu hayat hikayesinde; Hem gazeteci Hüseyin Cahit… Hem de siyaset adına bir savrulma var sanki…
Bir dönem eleştirdikleri… Eleştirdiği için gazetecisi kapanlarla daha sonra kader birliği ettiği…
Yeniden kendine güvenini kazanıp, özgürce fikrini beyan edince dışlandığı ve işine son verildiği görülüyor…
Hatta bir dönem..; bir gazete ve gazetecileri “ajan” olmakla suçlayıp hedef gösteriyor… Adeta siyasi otoritenin önüne atıyor…

Bu arada bu hikayeyi yazmadan yaklaşık 20-25 dakika önce araştırdım…
Ben de bir çoğunuz gibi; bu sabaha kadar gazeteci Hüseyin Cahit’i tanımıyordum…
O ilk olarak..; tarihte bugün yani 17 nisan 1925’te tutuklanmış…
Onu görünce hakkında kısa bir araştırma yaptım ve ilk karşılaştıklarım bunlardı sizlere aktardım…

Not: Hüseyin Cahit’in bir de Osmanlı’nın son dönemindeki gazetecilik yılları var ki…; bu yazdıklarımdan daha aksiyonlu…

Kemal Vanlı

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
%d blogcu bunu beğendi: