Köşe YazılarıTokat'dan Güncel Haberler

SOSYAL MEDYA GLADYOSU

Bütün hayatını gayrimeşru işlerle sürdürmüş bir kişinin, sürekleyici televizyon dizileri gibi, 7.sini de izledik. İddia odur ki, Sedat Peker’in 7 videosunun total izlenmesi 70 milyona ulaşmış. Bundan olacak ki, adına ister suç örgütü lideri deyin, ister yeraltı dünyası diye adlandırın, isterseniz mafya lideri diye nitelendirin, Sedat Peker realitesi Türkiye gündemine oturmuştur.

Her bir videosu, tarihsel kronolojide geriye doğru işlemektedir. Birinci videosunda 2020-21 yıllarına dair olaylar, konular ve insanları anlatırken, son videosunda 90’lı yılların olaylarına gelmiştir.

Herbir yeni videosunda, yeni isimler eklenmektedir. Ama İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile eski bakan Mehmet Ağar, Sedat Peker’in bütün videolarında başrolde olarak tutulmaktadır.

Suç örgütü liderinin meddah tavrıyla anlattığı hikâyeler, toplum tarafından satın alınmış, muhalefet partilerinin açıklamaları ve iktidara soruların da dayanağı olmuştur. Böylesine girift, böylesine sarsıcı, böylesine ülkenin tüm dinamiklerini dumura uğratan Peker’in iddiaları, tam da “Sosyal Medya Gladyosu” örneklerinden birisidir. Walter Gatelerinin bir versiyonu gibi Türkiye üzerinden emperyal bir oyun kurulduğunu düşünmekteyim.

Her bir videosu 10 milyon izlenmiş. Demek ki, mafya liderinin videolarına bu kadar hasretmişiz? Suç örgütü lideri Sedat Peker’in Dubai’den YouTube üzerinden yaptığı canlı yayınlarda yaptığı açıklamalar gitgide daha ilginç bir hal alıyor.

İzlediğim kadarıyla, Sedat Peker’in öyle pekte dilinin kemiği yok. Olabilir, yalan konuşmuş olur, iftira atmış olur, haysiyet cellatlığı yapmış olur. Tamam bunların hep busini bu şekilde kabul etsek bile, somut veriler, sahici isimler, reel mekanlar, detay bilgilerin mutlaka anlaşılabilir ve mantıklı bir izahı yapılmalıdır.

Muhalefet partilerin bu mevzuda açıklama yarışları ise, mal bulmuş mağribi meseline denk. Henüz iddia, ancak ciddi iddialar bunlar. Sedat Peker’in Türkiyedeyken temkinli davranışını sorgulayacak değilim. Tayyip Abinin etrafı sarılmış, etrafındaki kadro kendisine hiçbir şeyi doğru olarak söylemiyor diyor, Sedat Peker. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı henüz tanımadılarsa, diyecek bir sözüm yok. Lakin Erdoğan, bunca ihanetten sonra aldatılacak bir devlet adamı değil.

Bu bir zevahiri kurtarmadan başka birşey değil. Yani, Cumhurbaşkanı Erdoğan iyi, etrafındakiler kötü demek, gizlenmeye çalışılmış Erdoğan düşmanlığıdır. Ağacın dalına yaprağına düşmanlık, aslında ağacın ta kendisine düşmanlıktan başka birşey değildir.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağara ayrı bir paragraf açılması, Peker’in üç ve dördüncü videosunda parantez açtığı Bodrum’da ki Marinayla ilgili olduğu anlaşılıyor. Yine akçeli işler, yine alavere dalavere…

Bekleyelip görelim. Adeta bir Kurtlar Vadisi dizisindeki sürükleyici hikayenin ana kademe rolünde devletin etkin görevindeki isimlerin olması ise, endişe verici bir durum.

90’lı yılların beyaz toros menkibelerini aratmayan senaryoyu Türkiye haketmiyor. Bir yanda Berat ve Serhat Albayrak, diğer yanda Süleyman Soylu ile Mehmet Ağar, beri yanda ise anlatıcı Sedat Peker. Nereye gidiyoruz? Aslında neredeyiz?

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi nerede, Cumhur İttifakı nerede? Peki, Millet İttifakı olan CHP, SP, İyi Parti nerede? Elini oğuşturan terör örgütünün siyasal uzantısı HDP’nin sevincini tahmin ediyor musunuz?

Deva ve Gelecek Parti’nin ne yaptığını ve nasıl bir haleti ruhiye içerisinde olduğunu hiç düşündünüz mü?

Bu ülkenin İçişleri Bakanına, bu ülkede TBMM Başkanlığı, başbakanlık ve bakanlık yapmış birisine, böylesine destursuz ifadelerinin kullanılması, iki bin yıllık devlet geleneğimizin hiçbir tarihi yaprağında rastlayamazsınız. Tezgah büyük, kumpas büyük, ketenpere büyük… Erketeye yatmış piyon ve lejyonerler ise sutre gerisinde bekliyor…

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
%d blogcu bunu beğendi: