Köşe YazılarıTokat'dan Güncel Haberler

Z KUŞAĞI VE TECRÜBE…

Tavsiyem, Reisi iyi takip edin ve konuşmalarında ki satır aralarını iyi okuyun. Bir yandan yola çıktıkları kadroları yeniden oyunun içine dahil edecek adımlar atıyor, diğer yandan da Z Kuşağı dediğimiz “Dijital Gençliğe” fırsatlar veriyor.

Evet, erken seçim yok ama, başta AK Parti, MHP ve iYİ Parti’nin ilçe ve il kongre süreçleri var. AK Parti, Tokat’ta henüz 3 ilçenin kongresini yaptı. Geriye merkez ilçe ile birlikte 8 ilçe var. Yani, 10 ilçeden 7 ilçe kongresi yapılmadı. Sonra il kongresi yapılacak.
6 yılı aşkın zamandır il başkanlığı görevini Metin Polat sürdürüyor. Gayet tabii ki, bir dönem daha yapmak için potansiyel adaydır. Bundan 10 yıl önce tek aday tek liste uygulaması yoktu.

Şimdi AK Parti’de ki uygulama, tek aday tek liste uygulaması var. Temayül yoklaması, önceden temel kriterin yüzde 5 i ya da 10′ nuna tekabül ediyordu. Kanaatim şu ki, teşkilatlardaki rehavet tozunu silkelemek ve parti mensuplarının aidiyet duygusunu kamçılamak için, bu yeni durumda temayül yoklaması daha da önem kazanacak.

İl başkanlığına adaylık konusunda kimse kimseyi ayıplayamaz. Fakat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşkilata yönelik açıklamalarının satır aralarını okuduğumda, tecrübe ile Z kuşağını buluşturacak bir modeli tercih edeceğini anlıyorum. Bu salt Tokat için değil, bir çok il için düşünülecek bir model olabilir.

Yeni dönemde, esas özne toparlayıcılık ve tecrübe olursa, AK Parti Tokat eski il başkanı Mustafa Boyraz’ın ismi önem kazanıyor. 7 yıl.gibi uzun bir süre il başkanlığı yapmış olan Mustafa Boyraz, ne 7 yıllık görevi sırasında nede 10 yıl süresince, partisine ve aktif görevde bulunan partidaşlarına en ufak bir imada dahi bulunmamıştır. Bu anlayışı hatırlarsınız, önce ülkem, sonra partim, daha sonra ben ve ailem demek, bence Mustafa Boyraz’ın en temel felsefesi olarak tezahür etmiştir.

Bunun ötesinde, isminin hala var olması ve toplumda karşılığının bulunmasını da bihakkı teslim etmek adına ifade etmek isterim.

Ne yazık ki, bazı partili arkadaşlar siyasi hırsları akıllarının önüne geçmiştir. Yazıda bir isimle ilgili tespitlerimizi ve kişisel kanaatimizi ifade ettiğimizde, filanın neyi var ya da falanı niye yazmadın diye bir ergen anaforuna tutuluyorlar. Oysa, kastımız birisini anlatırken bir başkasını da kötülemek değildir. Tam tersi, kendi mülahazamı dile getiriyorum, hepsi bu. Hem pandemi, hem ekonomik hem de siyasal süreçte zor bir dönemdeyiz. Allah yar ve yardımcımız olsun…

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
%d blogcu bunu beğendi: