Köşe Yazıları

Demircinin iti hikayesini biliyor musunuz?


“Tam yerine gelince manzarayı koyduk” diyen Levent Kırca’nın toprağı bol olsun. Zaman zaman tam yerine gelince “Demircinin iti hikayesini” hem söyledik, hem de yazdık. Bir mevzuda yazı yazarsın, muhatap olan değil de alakasız birileri size cevap verir. İşte, demircinin iti dediğimiz mevzu budur.

İsterseniz, önce hikayeyi bir kez daha okuyalım…

Şiddetli bir kış döneminde bir dağ kurdu aç kalır, yaşamak ve ayakta durmak için köye iner. Köy halkının kar içinde yiyecek arayan kazlarını görür, bir iki tanesini parçalar karnını doyurur dağa çıkar. Köylü kurttan korunmak için köpek beslemeye başlar.

Kurt bir hafta sonra tekrar köye iner, sabahın alaca karanlığında köyün fırıncısının kapısını açık görür, içeri girer ekmekleri yer karnını doyurur tekrar dağa çıkar. Fırıncı kurttan korunmak için köpek beslemeye başlar.

Kurt on beş gün sonra köye iner. Koyun kıdıklarının taze olduğunu anlar, takip eder, koyunların dışarıda olduğunu görür, yediğini yer yemediğini parçalar, tekrar dağa çıkar. Köyün Çobanı kurttan korunmak için köpek beslemeye başlar.

Kurt yaşama şansını artırmak için gene köye iner kurdun kokusunu alan köyün bütün köpekleri peşine düşer, kurt başlar kaçmaya. Geri döner bakar ki kaz sahibi köylünün köpeği en önde koşuyor. Kazlarını yedim haklıdır, yakalarsa beni parçalar diye düşünür daha hızlı kaçmaya başlar.

Bir ara döner bakar ki, kendisine en yakın fırıncının iti var. Ekmeğini almıştım, haklıdır, yakalarsa beni parçalar diye düşünür daha hızlı kaçmaya başlar. Bir ara döner bakar çobanın iti en önde koşuyor. Koyununu parçalamıştım, haklıdır, yakalarsa beni parçalar diye düşünür daha hızlı kaçmaya başlar.
Döner bakar bütün itler yorulmuş, teker, teker dökülmüş, kovalamaktan vazgeçmişler… Ama O da ne. Demircinin iti kendisine o kadar yaklaşmış ki; bir türlü peşini bırakmıyor. Diğer itler geri döndüğünden demircinin itini tek başıma nasılsa haklarım diye düşünür ama seslenmeden de edemez:

– Ulan it oğlu it! Beni kovalayan itlerin bazıları haklı. Kazlarını, ekmeklerini, koyunlarını yedim. Buna rağmen hepsi peşimi bıraktı. Senin sahibin olan demircinin ne ekmeğini, ne kazını, ne kuzusunu yedim… Sana ne oluyor da bütün itlerden daha hırslı bir şekilde peşimden koşup saldırıyorsun? Demiş ve bir atlayışta it oğlu it’i parçalamış…

Hikaye budur. Türkiye’nin gündemine bodoslama giriş yapan, Erdoğan’a cevap vermek maksadıyla kürsüye çıkan CHP Gurup Başkanvekili Engin Özkoç, açıkça Cumhurbaşkanı’nın ismini vererek hakarette bulundu. Özkoç, basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ifadelerini tekrar tekrar kullandı. Basın toplantısı sonrası Meclis Genel Kurulu’nda CHP’nin Suriye politikasıyla ilgili araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önergesi görüşülürken, kürsüye CHP’li Özkoç çıkınca salonda tansiyon yükseldi.

Hızla yumruklaşmalar başladı. Meclis Başkanvekili Sadi Bilgiç’in oturuma ara vermesi gerilimi yatıştırmadı. Stenograflara ayrılan bölümün duvarından atlayan milletvekilleri Özkoç’a ulaştı. Özkoç, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil İbrahim Yıldız’ın yumruklarıyla yere düştü. Özkoç’u yerde tekmelemeye devam eden Yıldız’a CHP’liler müdahale etti. Bu sırada salonun farklı yerlerinde AK Partililer ile CHP’liler arasında yumruklu tekmeli kavga devam etti

Peki konu neydi?
Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef göstererek, “Haysiyetsizdir onursuzdur, şerefsizdir, haindir” ifadelerini kullandı.AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında İdlib’deki şehitlere ilişkin, “Terörle mücadelede 40 yıla yakın süredir verdiğimiz binlerce şehidimize Suriye’de malum yenileri ekleniyor. Son olarak İdlib’de rejimin saldırısında hayatını kaybeden 36 askerimizin de aralarında olduğu nice askerimizi toprağa verdik” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaretler yağdıran Erdoğan, “Bu zatın gönlünün başka yerlerde olduğunu biliyoruz. Kılıçdaroğlu Esed’in Suriye’de İsrail’in Filistin’de hayata geçirmeye çalıştığı insansızlaştırma politikasına destek veren bir yerde duruyor. Haysiyetsizdir onursuzdur, şerefsizdir, haindir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması ve kantarın topuzunu kaçırdığı o cümleler, aslında Kılıçdaroğlu’nun daha önceki itham ve sözleri üzerine kurulmuştu. Erdoğan’ın konuşması ağır olmuş olabilir, Kılıçdaroğlu’na hakaret içeriği de olabilir. Bu konuda Kılıçdaroğlu’da temiz ve masum sayılmaz. İki parti başkanının birbirine sarf ettiği hakaret içerikli sözlerin cevabı, yine bu iki lidere bırakılmalıydı. Kendini gösterme coşkusu ve şehvetine kapılan Özkoç’un ülkenin cumhurbaşkanına saydırdığı bu ağır hakaretler, doğru değildir.
Hiyerarşiye baktığımızda, zurnanın son deliklerinden birisi olan CHP’li Özkoç’un Cumhurbaşkanına isim vererek hakaret etmesi, ne siyasi nezakete, nede devlet geleneğimizdeki kırmızı çizgilerimize uygun düşmemiştir. “Demircinin iti hikayesi” bunlar için vardır.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
%d blogcu bunu beğendi: