CHP’nin Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın katıldığı bir televizyon programında söylediği sözler, Türkiye gündemine bomba gibi düştü. Başarır, “Devlet ordusu satılmıştır” demesi üzerine, programdaki diğer katılımcıların tepkisi üzerine, sözlerine açıklık getirerek, “Tank palet fabrikasının satılması, ordunun satılması anlamına geldiğini” söyleyerek, özürü kabahatinden büyük darbı meselini akıllara getirdi.
Siyasi partiler grup toplantılarında bu konuya ilişkin açıklamaları oldu mu? İYİ Parti lideri Meral Akşener, böyle bir tartışma yokmuş gibi davrandı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu milletvekiline sahip çıkarak, benzer sözler sarf ettiği gibi, konuyu bir kaç adım öteye de taşıdı. MHP lideri Devlet İse CHP’li milletvekilinin sözlerini ağır bir dille eleştirerek, başlığa taşıdığım, “Askere düşmanlık, Düşmana askerliktir” dedi. Konuyla ilgili gerek AK Parti’nin kurmayları gerekse AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ağır açıklamaları oldu.
Sözkonusu programı izledim. Türk Milleti olarak kırmızı çizgilerimiz vardır. Bunlardan birisi de, Türk Ordusudur. Dünyanın en şerefli ordusuna bir Fransız, bir ABD ve bir Yunan bu alçak ifadeyi kullanmıyor. Siyasetin malzemesi haline getirilen Türk Ordusu, CHP’nin en büyük yanlışı, devlet ve milletiyle yüzde yüz ters düştüğü bir durumu gösteriyor. Türk siyasetinde geldiğimiz bu nokta, aynı zamanda CHP’nin olaylara nasıl bir sakat zaviyeden baktığına dair ipucu veriyor.
Mevcut iktidarı eleştirebilirsiniz, yaptığı ve yapmadığı herşeyi dile getirebilirsiniz. Ancak, herkesin ortak çizgisi Türk Ordusu, vatan, bayrak ve inanç anlayışımızla ilgili moral değerlerimiz üzerinden siyaset kurgulanamaz.
Daha düne kadar literatürümüzde, “Mavi Vatan” gibi bir olgumuz yokken, bugün bu gerçeği konuşuyoruz. Bunlar, tarihi hafızamıza yeni katılmış kavramlardır. Uzağa gitmeye gerek yok. Türkiye, on yıl öncesine kadar sınırlarına hapis edilmiş bir ülkeydi. 980 kilometre bir sınıra sahip olduğumuz Irak ve Suriye’de neler olup bittiğini dahi bilmiyorduk.
İpi ABD ve emperyal ülkelerinin elinde yönetilen bir ülkeyken, tarihinde en büyük Milli Savunma Sanayisini oluşturmuş ve yüksek teknoloji ile ürettiği silah aparatlarıyla dünyanın gözünde bölgesel güç olduğunu kanıtladı.
Koronavirus salgın sürecindeyiz. Bütün dünyanın ortak sorunu olan bu salgında mücadelemiz sürerken, elbette ciddi ekonomik sorunlarda yaşıyoruz. Bu sorunu bahane ederek, hepimizin ortak kırmızı çizgisi değerlere saldırmak, düşmanın değirmenine su talımakla eş anlamlıdır.
CHP’li milletvekili söylediklerini tashih etmedi. Partisinden de büyük destek gördü. Demek ki, CHP bildiğiniz CHP’dir. Hala halkının değerleriyle barışmayı ve buluşmayı aklının ucundan dahi geçirmiyor.
Neden yüzde 22-25 bandında patinaj ettiğine dair bir özeleştiri yapmadıkları anlaşılan CHP, ne yazık ki muhalefet yapmayı, iktidarın her yaptığına karşı çıkmak sanıyor. Bu tür bir siyasi anlayışın halk karşısında bir karşılığı olmadı, bundan sonra da olmaz vesselam…
