Köşe YazılarıTokat'dan Güncel Haberler

İNSANLARI KENDİNE ÇAĞIRMAK…

Sorun tam da budur. Kendisini herhangi bir tarikatın, meşrebin, gurubun ve cemaatin lideri olduğunu söyleyenlerin -ne yazık ki- kahır ekseriyeti, Müslümanları kendilerine çağırıyorlar. Bunu da Allah adına, Hazreti Nebi adına yaptıklarını söylüyorlar.

Tarikat, cemaat, meşrep ekollerine bir itirazım yok. Nitekim, özellikle Osmanlı döneminde postnişin lider atamaları padişah fermanıyla yapılırdı. Bunun için üç isim belirlenir ve adaylarda, ilim, kemalat, liyakat, feraset, kelam, siyer ve Kur’an Kerim bilgisine sahiplikleri kriter olarak alınırdı.

Şah-ı Türkistan Ahmet Yesevi Ocağı asırlarca bu şekilde çalışıp, binlerce Alperenleri, Anadolu coğrafyası, Balkanlar, Orta Asya’nın uzak diyarları ve Hindistan’a gönderildi.

Gelgelim ki, günümüzde bu kriterlere uygun mürşid ve önder azdan azdır. Dergahını bir süre sonra ticari işletmeye çevirip holdingleşenler, çirkin ilişkiler ağı kuranlar, İslam cevaz vermese bile, Allah ve Rasulünün kaynaklarda kesin yasağı olmasına rağmen, şeyhim dinden çık dese çıkarım diyen mankafa mürid taifesi, çoktan dinden çıkmıştır da, haberi yoktur.

Keramet, rüya ve menkibe sarmalında savrulan bu oluşum ve yapılarda gün geçmez ki, bir skandal cinsel istismar ortaya çıkıyor. Bu konu da bir yazı yazmak istemiyordum ama, son olaya dayanamadım. Kendisini Uşaki sözde şeyhi olarak lanse eden Fatih Nasrullah denilen münafık, müşrik alçak, 12 yaşındaki kız çocuğuna musallat oluyor. Beni en çok kızdıran ise, mahkemede ki ifadesi. Diyor ki bu namussuz düşkün: Allah beni bununla lmtihan etti. Bu kızı Allah bana işaretlemiş. Gerekirse nikah kıyar evlenirim…

Bre dürzü, cinsel istismar ettiğin ve evleneyim dediğin kız çocuğu 12 yaşında. Allah sana verdiğini söyleyerek, Allah’a iftira ediyorsun bre zındık. Zaten, bir önceki videonda salya sümük ağlayarak anlattığın rüyanda, elini öpen direkt cennete girer diyorsun ki, bu cümlen bile senin kâfir olmana yeter. Sen peygamber misin çukur şerefsiz. Kur’an’ı birazcık okuyup anlasaydın, böylesine hezeyanlar etmezdin. Ama bilmiyorsun, zır cahilsin. Üstelik akıl fukarası aptalsın.

Neyse dostlar, İslam dininin yumuşak karnı maalesef tarikatlardır. Hurafeye, din dışı uygulamalara en açık oluşumlardır. Sosyolojik gerçek olarak tarikatlar, ülkemizde vardır ve insanlar tarafından ihtiyaç olarak görülmektedir. Ancak gittikçe büyük sorun olduğu da ayrı bir gerçektir. Elbette devlet bir çare bulmalıdır. Yasaklamak çözüm değildir. Ama, özellikle parasal gelir giderleri kontrol edilmelidir.

 

 

 

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
%d blogcu bunu beğendi: