“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” felsefemiz yokmu; o işin ayrı boyutu… “Bana dokunmasınlarda ne olursa olsun” diyoruz.
Bilindik bir hikayedir, tekrar anlatmayayım; Sarı öküzü verirsek peşinden hepsini vermek zorunda kalırız…
Herşeyde dış güçler de dış güçler…
Kardeşim tabikide vardır bizleri istemeyen dış güçler. Bu dış güçler sadece bize mi sanıyorsunuz? Hiç bir ülke, hiç bir ülkeye dost değil bunu anlayalım artık. Her ülke kendi içinde bütündür, dosttur. Geri kalan herkes hem düşmandır hem dosttur.
Son zamanlarda dilimizden düşürmediğimiz Amerika’nın düşmanı her ülkeden çok; ama gel gör ki dev güç durumunda hala…
Sonrası nasıl olur onuda Allah bilir. Fakat bu kadar düşmanı varken nasıl oluyor da dev güçlerden birisi oluyor bu ülke?
Japonya’nın yokmu dış güçleri?
Millet olarak bir bütün olmayı öğrenemediğimiz sürece diğer ülkelerin kuklası olmaktan öteye gidemeyiz.
80 milyonluk bir ülkede herkes aynı düşünecek, herkes aynı inanacak diye birşey olamaz bunu anlayalım artık.
Sözde alevisi, sünnisi, türkü, kürdü, lazı, çerkesi biz hep birlikte bir bütünüz, bir milletiz diyoruz. Herşeyde olduğu gibi iş icrata gelince o senden bu bendenin derdine düşüyoruz.
Sorsan sözde herkes adalet eşitlik timsali Hz.Ömer; icraatta ise herkes Turist Ömer!
Bırakalım artık bu senden benden olayını, bir bütün olmayı öğrenelim. Kim neye inanırsa inansın, kim hangi dilden, dinden, ırktan olursa olsun sadece kırmızı çizgimiz bu ülkede yaşayıp TÜRKİYE sevdalısı olmak olsun. Her görüşten her inançtan insanlar olacak ki doğru olan bulunsun; yoksa lafta ben herkese saygılıyım ama benim gibi inanmayıp benim gibi düşünmeyenin alnını karışlarım demekle olunmuyor büyük devlet!
Adama derler “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu”…
“Eşek olursan semer vuran çok olur” misali kendi gücün olmaz ise kimseden kimseye dost olmaz…
Birkan Demirci
