Köşe Yazıları

Bir iyi, bir de kötü haber…

Kötü haber, önceki gün sabaha karşı yaşandı. 75, Yıl Tokat Yazmacılar Sitesi büyük bir yangınla, aslında ciğerlerimizi yaktı. Yazmacı esnafımızın bin bir zorlukla hem ayakta durmaya çalıştığı hem de 600 yıllık tarihi yazmacılık sanatını yaşatma çalışmaları deyim yerindeyse kül oldu.

İlk belirlemelere göre, yazmacı esnafımızın zararı yaklaşık 20 milyon dolayındadır. Devletin ve yerel idarelerinin yazmacı esnafımıza yardım elini uzatacağından hiç kuşkum yok. Tokat’ın tarihi ve kültürel birikimini görünür haline getiren yazmacı esnafımız, el emeği göz nuru ürünlerini, ıhlamur ağacından yapılmış yüzlerce motif kalıplarını bu yangında kaybetti. Böylesine bir felaket karşısında bigane, duyarsız kalamayız, kalmamalıyız.

22 işyerinin bulunduğu Yazmacılar Sitesinde sabaha karşı başlayan yangın üzerine hemen olay mahalline intikal eden Valimiz Ozan Balcı ile Belediye Başkanımız Eyüp Eroğlu’nun yaptıkları ilk açıklamada, ortaya çıkan zararların karşılanması ve yazmacı esnafının kayıplarının giderilmesi için gerekli çalışmalarının yapılacağını söylediler.

Bunu bekliyoruz, bir an evvel yazmacı esnafının zararlarının karşılanması ve Yazmacılar Sitesinin yeniden onarımının yapılarak yaza yetişmesini bekliyoruz. Çünkü, turizmin önemli ilgi odaklarından birisi de yazmacılarımızın ürettiği ürünlerdir. Film ve el baskısı ürünler, satış mağazalarının da en önemli ürünleri olarak ülke genelinde, hatta yavaş yavaş dış turizmde bilinmektedir.

Bu üzücü haber bir başka sevincimizin üstünü gölgeledi ama, her ikisi de bu şehrin gerçekleri olarak önümüzde durmaktadır. Bir yandan Yazmacılar Sitesindeki yangından dolayı üzüntüye gark olurken, diğer yandan, Tokat-Paris hattında yaşanan bir ödülle sevince gark olduk.

Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Kanal Tokat Projesi ile 100’ü aşkın proje içerisinde ilk 13 arasında yer alarak, İdealkent ödülünün sahibi oldu. UNESCO’nun Paris’te yer alan merkez binasında düzenlenen törenle ödülünü Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkan Yardımcısı Barbara Toce’dan alan Tokat Belediyesi Başkanı Eyüp Eroğlu, ödülü Tokatlılara armağan ettiğini söyledi. Tokat’ı; Fransa’nın Başkenti Paris’te, UNESCO Merkezinde tanıtmanın heyecanını yaşadığını belirten Başkan Eroğlu, UNESCO İdealkent ödülünü aldıktan sonra Avrupa’dan ve Türkiye’den katılım sağlayan heyete, UNESCO yetkililerine Tokat şehri ve Kanal Tokat’ı anlatarak, Tokat’a davet etti.

Başkan Eyüp Eroğlu Kanal Tokat Projesini 2014 seçimlerinde açıkladığında, doğrusunu isterseniz çoğu insan olabilirlik noktasında görmemişti. Tokat’ın yüz akı bir proje olduğunu artık herkes kabul ediyor. Yeşilırmak’ın en rantabl değerlendirilmesi ve şehre soluk alabileceğimiz bir mekan kazandırılması bakımından Kanal Tokat, şehre katma değer kattığı gibi, iç ve dış turizm bakımından da çok önemli bir alt yapı olma özelliğine sahip.

Ödül sonrası açıklamalarda bulunan Başkan Eroğlu, “Tokat, 1073 yılında feth edilerek Türk-İslam hâkimiyetine girmiştir. Tokat’ın Danişmentliler devletiyle başlayan tarihi serüveni, Anadolu’da en çok tarihi eserin bir arada yer almasını sağlamıştır. Bugün Tokat’ta 900 adımda 900 Yıllık tarihi eserleri bir arada görebilirsiniz. Bu özelliği ile birçok tarihçi tarafından şehrimiz Anadolu’nun Mayası olarak anılmaktadır. Yüzyıllar boyunca Darun Nusret olarak anılan şehrimiz, birçok Türk-İslam düşünürü, ilim ve fikir insanı tarafından övgüyle anılmıştır. Hz. Mevlana’nın; “Tokat’a gitmek gerek, çünkü Tokat’ta insan ve iklim mutedil” diye övdüğü tek şehirdir. Bizler de; Mevlana’nın sözleri ile herkesi Tokat’a davet ediyor, Tokat’a gelmeniz gerek diyoruz” dedi.

Kanal Tokat Projesi ile 100’ü aşkın proje içerisinde ilk 13 arasında yer alarak, İdealkent ödülünün UNESCO’nun Paris’te yer alan merkez binasında düzenlenen törenle Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkan Yardımcısı Barbara Toce’da alan Başkan Eyüp Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kanal Tokat etrafındaki ekosistemi muhafaza ederek, canlı hayatının olumsuz etkilenmemesi için ana gövdesi üzerinde balık geçidi ile her türlü canlının set içerisine giriş ve çıkış yapmasına olanak sağladık. Aynı zamanda Rubber-Dam seddinin üstünden akan su şelalesi, suyu oksijenle buluşturduğu için canlı hayatına katkı sağlıyoruz. Rubber-Dam şişirme tekniği ile ırmak seviyesini aynı düzeyde tutuyor, akı debisini kontrol altına alıyoruz. Kontrol altına aldığımız bu alanda vatandaşlarımız bir yandan Osmanlı Kayıkları ile gezinti yaparken bir yandan da ışıklı su fiskiyeleri ile görsel bir şölen oluşturduk. Yine Kanal Tokat kenarında rekreasyon (eğlen-dinlen) alanları ile ağaçları koruma altına alarak, modern dinlenme mekanları, gezi, koşu ve bisiklet yolları yaparak Yeşilırmak’ı cazibe merkezi haline getirdik.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
%d blogcu bunu beğendi: